Kavramlarımız

Çıraklık Eğitimi

Çıraklık eğitimi, gençlerin ortaokuldan sonra zorunlu eğitimlerini tamamlamak için devam edebilecekleri örgün eğitim türlerinden biridir. Mesleki eğitim merkezleri tarafından sunulan çıraklık eğitiminin süresi dört yıldır. Bu süre sonunda öğrenciler 12 yıllık zorunlu eğitimi de tamamlamış olurlar.

Eğitim süresince öğrenciler;

  • haftada bir veya iki gün mesleki eğitim merkezlerinde teorik eğitim,
  • haftada dört veya beş gün işyerlerinde uygulamalı eğitim görürler.

Çıraklık eğitimine en az ortaokuldan mezun olan öğrenciler kayıt yaptırmaktadır.

Mesleki eğitim merkezlerinde eğitim gören çırak öğrenciler 11. sınıfın sonunda yapılan kalfalık sınavlarında başarılı olmaları ve başarısız derslerinin bulunmaması durumunda Kalfalık Belgesi; kalfalar ise 12. sınıf sonunda programlarında öngörülen teorik ve pratik eğitim süresi sonunda yapılan ustalık sınavlarında başarılı olmaları durumunda Ustalık Belgesi alırlar.

Ustalık belgesine sahip olanlar bu belgeyle kendi işyerlerini açabilir veya bir işyerinde kalifiye eleman olarak kolayca iş bulabilirler.

Ustalık belgesini almaya hak kazanmış çıraklık öğrencileri, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek fark derslerini mesleki eğitim merkezlerinde düzenlenecek yüz yüze eğitim programları veya açık ortaöğretim kurumları yoluyla başarmaları halinde meslek lisesi diploması alabilmektedir.

Mesleki Eğitim Merkezi

Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak görev yapan, örgün çıraklık eğitiminin teorik kısmından sorumlu olan eğitim kurumlarıdır.

Aday Çırak

Çırak öğrenciliğe başlama yaşını doldurmamış, çıraklık eğitimi döneminden önce kendisine işyeri ortamı tanıtılan, sanat ve mesleğinin ön bilgileri verilen kişidir.

Çırak

Çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıkları iş içerisinde geliştirilen ve eğitim hayatına devam eden kişidir.

  • Aday çırak ve çırak, öğrenci statüsündedir, her türlü öğrencilik haklarından yararlanır. Bu nedenle işyerinde çalışan işçi sayısına dâhil edilmezler.
  • Aday çırak ve çırak öğrenciler mesleğin özelliğine göre haftada sekiz saatten az olmamak üzere genel ve mesleki eğitim görürler. Bu eğitime katılmaları için aday çırak ve çırak öğrencilere ücretli izin verilir. Mevsime göre özellik arz eden mesleklerde teorik ve pratik eğitim belirli aylarda bloklaştırılmış olarak yapılabilir.
  • Aday çırak ve çırak öğrenciler uygulamalı eğitimlerini işyerlerinde yaparlar. Çıraklık eğitiminde teorik ve uygulamalı eğitim birbirlerini tamamlayacak şekilde planlanır ve yürütülür.

Kalfa

Bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazanmış ve bu meslekle ilgili iş ve işlemleri ustanın gözetimi altında kabul edilebilir standartlarda yapabilen kişiyi ifade eder.

Usta

Bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazanmış ve bunları mal ve hizmet üretiminde iş hayatınca kabul edilebilecek standartlarda uygulayabilen, üretimi planlayabilen, üretim sırasında karşılaşılabilecek problemleri çözümleyebilen, düşüncelerini yazılı, sözlü ve resim ile açıklayabilen ve üretimle ilgili pratik hesaplamaları yapabilen kişiyi ifade eder.

Usta öğretici

Ustalık yeterliğini kazanmış; aday çırak, çırak, kalfa ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerinin işyerindeki eğitiminden sorumlu; mesleki eğitim tekniklerini bilen ve uygulayan kişiyi ifade eder.

İşletme

MEM öğrencilerinin veli/vasisi ile sözleşme imzalayan ve öğrencilerin mevzuat çerçevesinde uygulamalı eğitimlerini aldıkları mal ve hizmet üreten kamu ve özel kurum kuruluşları ve işyerlerini ifade eder.

Çok farklı işlerde çalıştırılmalarına rağmen çocukların yaptıkları her iş çocuk işçiliği kapsamına girmemektedir. Hangi işin çocuk işçiliği sayılıp hangisinin sayılmayacağı çocuğun yaşına, iş ortamı ve koşullarına, yapılan işin türüne, çalışma saatlerine, çocuğun eğitimine etkisine ve ayrıca ülkelerin bu alanda belirlediği politikalar ve hukuki düzenlemeler gibi çeşitli ölçütlere göre belirlenir. Aşağıdaki şekil çocukların yaptığı işleri özetlemektedir:

Çocukların Yaptığı İşler

Çocuğun Çalışması

Mevzuata Aykırı Çocuk İşçiliği

  • Cep harçlığı kazanmak amacıyla
  • Sadece tatillerde ya da eğitimlerini aksatmadan
  • Düşük çalışma saatlerinde
  • Aile işinde
  • Asgari çalışma yaşı 15 yaş ve üzerinde
  • Mesleki eğitimin bir parçası olarak ya da para kazanmak amacıyla Yasaların belirlediği koşullarda ve sürelerde
  • Yaşına uygun işlerde
  • Asgari çalışma yaşının altında
  • Yaşı ne olursa olsun çocuk için zihinsel, fiziksel, toplumsal ya da ahlâki açılardan tehlikeli ve zararlı işler
  • Yaşına uygun olmayan iş ve koşullarda
  • En kötü biçimdeki çocuk işçiliği kapsamında olan işler

Çocuk ve genç işçiliğinden söz ederken “çocuk çalışması”, “çocuk işçiliği”, “en kötü biçimdeki çocuk işçiliği” ve “genç işçi” kavramları karşımıza çıkar. Bu kavramlar aşağıda sırasıyla açıklanmıştır.

Çocuk Çalışması

Çocuğa beceri ve deneyim kazandıran, çocuğun gelişimine ve ailesine katkı sağlayan, çocuğun korunarak, kollanarak ve gözetilerek çalıştığı işler çalışan çocuk kavramı içinde değerlendirilir. Bazı işler yapısı, niteliği ve özel koşullara sahip olması itibariyle çocuk işçiliği olarak görülmemektedir. Örneğin yerine getirilmesi esnasında çocukların;

  • Gelişimine, sağlığına veya güvenliğine zararlı etki ihtimali olmayan,
    • Okula devamını engellemeyen,
    • Mesleki eğitimini veya yetkili merciler tarafından onaylanmış eğitim programına katılımını ve bu tür faaliyetlerden yararlanmasını engellemeyen işlere katılmaları çocuk işçiliği değildir.

Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından ortaya konduğu üzere ailesine ev işlerinde yardımcı olmak, aile işletmelerinde okul saatleri dışında ve okul tatillerinde cep harçlığı kazanmak için çalışmak gibi faaliyetler çocukların pratik bilgi ve becerilerini geliştireceği için yararlı hatta gerekli kabul edilebilmektedir.

Çocuk İşçiliği

Dünyada pek çok çocuk ve genç, sağlıklarına zararlı, güvenliklerini ihlâl eden, onları eğitimlerinden alıkoyan ve uzun saatler süren işlerde, uygunsuz koşullar altında çalışmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre bu tür çalışma, çocuk hakları açısından önemli bir hak ihlâli olarak kabul edilmektedir. Çocuk işçiliği en temelde eğitim hakkı olmak üzere çocuğun sahip olduğu hakları yaşamasına engel olan, sağlığına, fiziksel ve psiko-sosyal gelişimine zarar veren işlerde çalıştırılmasıdır.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 71’inci maddesine göre;

  • 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır.
  • Ancak, 14 yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocuklar, bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilir.
  • 14 yaşını doldurmamış çocuklar ise, bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde yazılı sözleşme yapmak ve her bir faaliyet için ayrı izin almak şartıyla çalıştırılabilirler.

En Kötü Biçimdeki Çocuk İşçiliği

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 1999 yılında 182 No’lu “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi” ve buna bağlı 190 Sayılı Tavsiye Kararını hazırlamış ve kabul etmiştir. Sözleşme ILO’ya üye 187 ülkenin tümü tarafından onaylanmıştır. 182 No’lu Sözleşmeyi onaylayan ülkeler, en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğini acil bir konu olarak ele almak, yasaklamak ve sona erdirmeye yönelik acil ve etkin önlemler almak zorundadır. Bu Sözleşmenin amaçları bakımından “çocuk” terimi 18 yaşın altındaki herkese uygulanır.

Bu Sözleşmenin amaçları bakımından “en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği” ifadesi şunları kapsar:

  • Çocukların alım-satımı ve ticareti, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştırılması ve askeri çatışmalarda çocukların zorla ya da zorunlu tutularak kullanılmasını da içerecek şekilde zorla ya da mecburî çalıştırılmaları gibi kölelik ve kölelik benzeri uygulamaların tüm biçimleri
  • Çocuğun fuhuşta, pornografik yayınların üretiminde veya pornografik gösterilerde kullanılması, bunlar için tedariki ya da sunumu
  • Çocuğun özellikle ilgili uluslararası anlaşmalarda belirtilen uyuşturucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal olmayan faaliyetlerde kullanılması, bunlar için tedariki ya da sunumu
  • Doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan işler

Türkiye, 2 Ağustos 2001 tarihinde 182 No’lu ILO Sözleşmesini kabul etmiş ve Sözleşme hükümlerine göre ulusal mevzuatını yeniden düzenlemiştir. Türkiye’de doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri şunlardır:

  • Sokakta çalışma
  • Küçük ve orta ölçekli işletmelerde ağır ve tehlikeli işlerde çalışma
  • Tarımda aile işleri dışında, ücret karşılığı gezici ve geçici tarım işlerinde çalışma

Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 71. maddesi gereğince, 18 yaş altındakilere yönelik olarak onların tehlikelere maruz kalması ve çalışma koşulları ile ilgili sınırlamaları kapsayan “Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” hazırlanmıştır. Bu Yönetmeliğin amacı, çocuk ve genç işçilerin sağlık ve güvenliklerini, fiziksel, zihinsel, ahlaki ve sosyal gelişmelerini veya öğrenimlerini tehlikeye atmadan çalışma şekillerinin esaslarını belirlemek ve ekonomik istismarlarını önlemektir. Bu Yönetmelikte çocuk ve genç işçilerin çalışma yaşları, koşulları, çalışma süreleri, yıllık izinleri ve hafta tatillerine ilişkin temel bilgilere yer verilmiştir. Bu yönetmelikte geçen;

  • Genç işçi: 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişi,
  • Çocuk işçi: 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişidir.

Bu Yönetmelik,

  • 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler,
  • 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler,
  • 14 yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları kapsar.

Yönetmeliğin 5’inci maddesinde çocuğun ve genç işçinin işe yerleştirilmesinde ve çalışması süresince güvenliği, sağlığı, bedensel, zihinsel, ahlaki ve psiko-sosyal gelişimi, kişisel yatkınlık ve yeteneklerinin dikkate alınması gerekliliği ifade edilmiştir.

Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi

Önleme kavramı, bir olayın meydana gelmesine engel olmak için yapılan faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda, ortaya çıkan veya çıkma riski olan bir tehlikenin durdurulması ve önüne geçilmesi için yapılan faaliyet olarak da tanımlanmaktadır. Çocuklar çalışmaya başlamadan ya da sorun henüz ortaya çıkmadan önce çocuk işçiliğine engel olmak çocuk işçiliği ile mücadelenin ilk kritik adımıdır.

Yetişkin Eğitimi

Türkiye’de yetişkin eğitimi (yaygın eğitim), örgün eğitim sisteminin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden ayrılmış ya da kademeyi bitirmiş bireylerin hayat boyu öğrenme anlayışı kapsamında bireysel, toplumsal ve istihdam ile ilgili bilgi, beceri ve yetkinliklerini geliştirmek amacıyla katıldığı her türlü öğrenme etkinliklerini kapsar.

Hayat Boyu Öğrenme kapsamında kabul edilen yetişkin eğitimi ile ilgili Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne bağlı faaliyet gösteren kurumlar şunlardır:

  • Halk eğitimi merkezleri
  • Olgunlaşma enstitüleri
  • Açık öğretim okulları

Bu kurumlarda sunulan başlıca hizmetler arasında şunlar yer almaktadır:

  • Kurs ve kurs dışı faaliyetler
  • Belge, denklik ve önceki öğrenmelerin tanınması işlemleri
  • İşletmelerde mesleki eğitim faaliyetleri
  • Nitelikli iş gücü yetiştirilmesinde mesleki ve teknik içerikli eğitim faaliyetleri
  • Her türlü yarışma, fuar, sergi, sempozyum, panel, proje, işbirliği belgesi, sanatsal, sosyal, kültürel ve benzeri etkinlikler düzenleme, katılım sağlama, temsil etme ile yayın hazırlama faaliyetleri
  • Açık öğretim okulları eğitim hizmetleri
  • Uzaktan öğrenme faaliyetleri